Hazret-i Mevlânâ’nın Tasavvufî Yaşayışı ve Anlayışı
Dış Görünüşü Mevlânâ, sararmış yüzlü ve ince vücutlu idi. Bu sararmış ve zayıf bünyesinde öyle bir nur ve heybet vardı; gözleri o kadar keskin ve çekici idi ki, kimse dikkatle […]
Dış Görünüşü Mevlânâ, sararmış yüzlü ve ince vücutlu idi. Bu sararmış ve zayıf bünyesinde öyle bir nur ve heybet vardı; gözleri o kadar keskin ve çekici idi ki, kimse dikkatle […]
Mevlânâ’nm tasavvufu, hiç bir zaman bir bilgi sistemi yahut hayalî bir idealizm değildir. Onun tasavvufu, irfan, tahakkuk, aşk ve cezbe âleminde olgunlaşmadır. Mevlânâ, dâima hayâtın gerçeklerini görür, hayâtın bütün gerçeklerini […]
Mevlânâ’nın tasavvufunda gaye, kulluk ve yokluktur. Dolayısıyla hakîkî padişahlık; gerçek varlık makamına erişmektir: “Asıl o Allah mülk ve saltanat sahibidir, kendisine baş eğene bu topraktan yaratılan dünya şöyle dursun, yüzlerce […]
Mevlânâ’nın tasavvufunda, yaratılışın, hayâtın mânâsı aşktır. Aşk ise, kimseye niyazı, ihtiyacı olmayan Allah’ın vasıflarmdandır. Ondan başkasına âşık olmak da geçici bir hevestir. Yaratılışın sebebi, bütün hastalıkların tabibi; böbürlenmenin, bencilliğin devası, […]
Mevlânâ’nın tasavvufunda esas, gönül sahibine erişmek ve cevher olmaktır. Nitekim şöyle buyurur: “Allah ile oturup kakmak isteyen kişi, velîler huzurunda otursun. Velîlerin huzurundan kesilirsen, helak oldun gitti. Çünkü sen, küllî […]
Mevlânâ’nın İslâmiyet’i anlayış tarzını belirtmeye çalışalım: Mevlânâ, “Muhakkak ki sizin, Allah’ın yanında en kerîm olanınız Allah’dan çok korkup, günah işlemeyeninizdir.”meâlindeki âyetin şuuruyla dâima Kur’ân hükümlerinin âdabına riayet ederek Allah’ın haram […]
1. O’nun insana Bakışı: Mevlânâ, insana fâsık (günahkâr) da olsa, kâfir de olsa, engin bir görüşle ve rahmet dolu bir nazarla bakmıştır. Çünkü o, Mesnevî’sinde de ifade ettiği gibi Allah’ın, […]
1 İnsanî Münasebetlerde Dikkat Ettiği Hususlar Mevlânâ, hasımlan tarafından kendisine reva görülen dil uzatmalara ve uygunsuz lakırdılara hiç acı cevap vermez; yumuşaklıkla mukabelede bulunurdu. Molla Câmî, şöyle naklediyor: Mevlânâ’ya düşmanlık güden […]
Mevlânâ’nm kâinatı kucaklayan değeri, insan sevgisi ve hoşgörüsü, Allah’a olan hudutsuz aşkının ve Muhammedi feyze tam mazhar olarak rahmet mâdeni oluşunun tabii neticesidir. Taşıdığı ilâhî aşk, eriştiği Muhammedi feyz, onu […]