
Osmanlı, 1212 / 1797, Hattatı: Mustafa Râkım Efendi, Hattın NeVi: Celî Sülüs, Env. No: 174
Beyaz zeminli karton üzerine siyah mürekkeple “En-necâtüfi’s-sıdk’ (Kurtuluş doğruluktadır.) hadîs-i şerifi yazılıdır.
Beyaz zeminli karton üzerine siyah mürekkeple “En-necâtüfi’s-sıdk’ (Kurtuluş doğruluktadır.) hadîs-i şerifi yazılıdır.
Gümüş Kapının üzerinde asılı olan levhada Molla Câmî’nin, Hz. Mevlânâ’nın türbesini ziyareti sırasında söylediği kabul edilen: “Ka’betü’l-uşşâk bâşed in mekâm Her ki nakıs âmed incâ şod temam” (Bu makam âşıkların kâbesi oldu, buraya eksik gelen tamamlandı.) beyti yazılıdır. Yazının altında “El fakîr Yesârîzâde Mustafa İzzet gaferalehümâ” yazılı ketebe kaydı yer almaktadır.
Osmanlı padişahı II. Mahmûd tarafından yazılmış olan levhada, kırmızı boyalı tahta üzerine, malakâri tekniğinde altın varakla “Subhânallah ve bihamdihi subhânallahi’l-azim” (Allah’ı hamd ile teşbih ve noksanlıklardan tenzih ederim.) yazılıdır. Yazının bitiminde II. Mahmud’un istifli “Ketebehû Mahmûd bin Abdülhamid Hân” yazılı ketebe kaydı yer almaktadır.
Gümüş kapının üzerinde bulunan levhada Molla Câmî’nin, Hz. Mevlânâ’nm türbesini ziyareti sırasında söylediği kabul edilen: “Ka‘betü’l-uşşâk bâşed in makam Her ki nakıs âmed incâ şod temam” (Bu makam âşıkların kâbesi oldu, buraya eksik gelen tamamlandı.) beyti yazılıdır.
Türbe giriş kapısının üzerinde asılı olan levhada siyah zemin üzerinde malakârî tarzında altın varakla “Yâ Hazret-i Mevlânâ” yazılıdır.